11 Mayıs 2015 Pazartesi

Vade ve Kur Farkı Faturalarında KDV

Bilindiği üzere, VUK’ nun   215’inci maddesi hükmü gereği, bu kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.
Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
Anılan kanun hükmüne göre, yerli firmalar mal veya hizmet satışları nedeniyle ülke içi alıcılara Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla döviz cinsinden fatura düzenleyebilecek ve yine Türkçe kayıtlar bulunmak şartıyla başka dilden de kayıt yapabileceklerdir. Eğer dövizli fatura yurtdışındaki bir alıcıya düzenlenmiş ise faturada Türk parası karşılığı gösterilme zorunluluğu bulunmamaktadır.
Faturanın döviz cinsinden düzenlenmesi halinde faturadaki döviz tutarı TCMB döviz alış kurundan Türk Lirasına çevrilerek yurtiçi satıcı ve yurtiçi alıcı tarafından defterlerine kaydedilecektir. 
 Yurtiçi satıcılar tarafından yurtiçi alıcılara döviz cinsinden düzenlenmiş fatura tutarlarının tahsil gününde, ödeme tarihi ile fatura düzenleme tarihi arasında kur farkının oluşması durumunda, satıcı veya alıcıdan hangisinin lehine kur farkı oluşmuşsa o mükellefin diğerine bu farktan kaynaklanan tutarı fatura etmesi gerekmektedir.
Bu konuda 105 no.lu KDV Genel Tebliği’nde aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır:
1. Vade Farkları
KDV Kanunu’nun 24/c maddesine göre, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler KDV matrahına dahildir.
Buna göre, teslim ve hizmet işlemlerine ait faturada ayrıca gösterilen vade farkları matraha dahil edilecek ve işlemin tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirilecektir.
Öte yandan, vadeli işlemlerde bedelin zamanında ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkan yeni vade farkları da vadeli satışa konu teslim ve hizmete ilişkin matrahın bir unsuru olduğundan, bu vade farklarının ayrıca fatura edilmesi ve vadeli satışa konu teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemlerin tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanarak, vade farkı faturasının düzenlendiği döneme ilişkin beyannamede beyan edilmesi gerekmektedir.
2. Kur Farkları
Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkı esas itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğundan, matrahın bir unsuru olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanacaktır.
Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.
Aynı konuda İstanbul Defterdarlığı’nın 09.08.2001 tarih ve KDV. MUK.B.07.4.DEF.0.34.16.812 sayılı özelgesinde, lehine kur farkı oluşan firmanın karşı tarafa kur farkı üzerinden iç yüzde ile KDV hesaplayarak, toplamda kur farkı kadar fatura düzenlemesi gerektiği belirtilmiştir.
Yurtiçi veya yurtdışı müşterilerine dövizli fatura düzenlenmesinden kaynaklanan alacaklar için, geçici vergi dönemlerinde ve hesap dönemi sonunda kur değerlemesinin yapılması gerekir. Geçici vergi dönemlerinde ve hesap dönemi sonunda yapılan kur değerlemesi sonucunda ortaya çıkan kur farkları için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmez. Ancak ödeme günü itibariyle, mal veya hizmet teslim günü ile ödeme günü arasında oluşan kur farkı için yurtiçi satıcılar tarafından yurtiçi alıcılara(farkın aleyhte olması durumunda yurtiçi alıcılar tarafından yurtiçi satıcılara) fatura düzenlenerek, iç yüzde oranıyla hesaplanacak KDV’nin de gösterilmesi gerekecektir. Yurtiçi firmaların gerek yurtdışına mal ve hizmet satmaları, gerekse yurtdışından mal ve hizmet almaları durumunda ödeme aşamasında ortaya çıkacak kur farkları için fatura düzenlemeleri söz konusu olmayıp, lehe doğacak kur farkı tutarları gelir, aleyhe doğacak kur farkı tutarları gider yazılacaktır.
Döviz cinsinden düzenlenmiş olan faturada Türk Lirası karşılığının gösterilmemiş olması faturanın hiç düzenlenmediği anlamına gelmediğinden, bu nedenle özel usulsüzlük cezası değil, birinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir. Zira VUK’ nun 215. maddesi kayıt nizamına ilişkin hükümler içermekte olup, bu madde hükmüne aykırı hareket edilmesi 352/1-6 madde uyarınca birinci derece usulsüzlük cezasını gerektirmektedir. Bu madde hükmü gereği her incelemede, inceleme tarihine kadar aynı takvim yılı için tespit edilen usulsüzlükler tek fiil sayıldığından, her bir tespit başına bir defa birinci derece usulsüzlük cezası kesilecektir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder